Zor zanaat. Ama bi cezbediyor insanı uzaktan amaa gel gör ki işin içine girince alıyor da alıyor senden. Sen de çalışkansın pes etmeyi gururuna yediremiyorsun az daha az daha diye diye geliyor ve bakıyorsun tıp fakültesi bitmiş mezuniyet gelmiş çatmış. Şimdi aldı mı zorunlu görev korkusu tecrübesizce seni atıyorlar doğuda bir ilde acile aileden uzakta dağın başında tek dostun kitaplarınla. Gece nöbetlerde az dinleneyim diye gittiğin derme çatma bi kanepe üzerinde az uyuklayayım de sonra en ufak araba sesine hasta mı geldi diye kalk huzursuzlan uyuyama. Bu böyle gitmez tus çalışıp uzman olup kurtulayım de şu zor şartlardan nöbet ertesinde bile git ders çalış. Azmedince oluyormuş uzmanlık da oldu gözün aydın gelsin asistanlık faslı. Fakat tus da sorulan sorulardan farklı burda ki bilgiler sanki yeni tıp fakültesine başlamış gibisin. Hergün yeni ortama uyum sağlama sürecini atlatmaya çalışırken aynı zamanda bu üstüne akın akın gelen bilgileri hazmetmeye çalış ve her sabah iş listesi denilen ve hastaların o gün yapılması gereken kan ve tetkiklerini yetiştir. Her nöbet öncesi ailene 36 saat nöbetin nasıl olduğunu bugün sabah gidip yarın akşam döneceğini söyle ama asistanlık bitene kadar bu döngüyü bozmadan devam ettir. Çünkü inanılmaz hangi insan bu eziyeti kaldırabilir. Allahım bu asistanlık bitmeyecek galiba düşünlerini az daha sabret uzmanlar sanki daha rahat gibi düşünceleri ile bastırmaya çalış vee uzmanlık sınavı vakti gelmiş. Hocalar tebrik ediyor uzmansın artık ve yolun açık olsun tez zamanda yandal sınavını yap gel diyorlar geri eğitim hayatına devam et diye bilimsel yönlendirmelerde bulunuyorlar ve aşkla gelip başlıyorsun uzmanlığa..Memleketten şansına kontenjan açılmış. İki kişi ile aynı kuraya girip yüzde elli şansla yine sana gelmiş.VEE memleketinde uzmansın. Ama beklediğinden biraz daha yoğun mu acaba uzmanlık ama olsun Gümüşhane altınkalpliinsanlarınşehri gerçekten insanlar sana saygı gösteriyor ve Allah razı olsun laflarını duydukça motive oluyorsun. Boş kaldıkça da yine yandal çalışmaları devam ediyor. Ama sosyal medyada hergün yeni bir şiddet, yeni bir doktora dava, yeni bir değersizleştirme olayları duydukça acaba diyorsun artık bi mola mı vermeli çok mu koşturduk şimdiye kadar yandal uzmanlığı biraz dursun. Sonra düzelme beklerken ne oluyor arkadaş şartlarımız niye düzelecek yere sarpa sarmaya başladı. Diyorsun az daha sabret herkes farkedecek yapılan hatayı anlayacaklar değerini bu mesleğin. Ama bi duyuyorsun ki mesai bitimine yakın yorulmuşken bir meslektaşın polikliniğinde hastanede hasta yakını tarafından defalarca ateş edilip öldürülüyor……………………………
Mekanın cennet olsun abimiz meslektaşımız KARDİYOLOJİ UZMANI DR.EKREM KARAKAYA.
Not: Planım bu köşede sizlerle koruyucu hekimlik adına sizin merak ettiğiniz sorular üzerine yazılar yazmaktı ama kırgınlığım ve kızgınlığım o yazıya izin vermedi ve bu yazıyı bir dertleşme yazısı olarak kabul etmenizi istiyorum.
Yorum Yazın
Facebook Yorum